Köyde Yaşanmış Olayları , Anılarınızı , Hatıralarınızı ve İtiraflarınızı Bize Yazarsanız Bu Sayfamızda Yayınlarız.
Göndereceğiniz Yazıları İster Mesaj Kutusu Aracılığıyla İsterseniz E-Posta (sivrikoyu@hotmail.com) Adresi Üzerinden Gönderebilirsiniz.
Yazılarınız Aslına Sadık Kalınarak , Sizlerin Naklettiği Şekilde Yayınlanacak ; Fakat Kelime ve Cümle Hataları Düzeltilebilecektir.
Yazılan Bir Yazının Eksik Kalan Kısmını Tamamlamak , Yorum Yazmak veya Yanlış Olan Olursa Düzeltmek İsterseniz Bu Değerlendirmenizde Yazının Hemen Altına Eklenebilecektir.
Nakleden : Ünal AÇIKGÖZ
Açıkgöz Sülalesinin Kızılcahamam ve Bolu Taraflarından ,
Göç Ettiğini Söylemektedir.
..............................................
Nakleden : Onur ÇEVİK
Çevik Sülalesinin Yozgat Akdağmağdeni Taraflarından ,
Göç Ettiğini Söylemektedir.
..............................................
Nakleden : Turgut GÜLEÇ
Güleç Sülalesinin Konya Kulu Taraflarından ,
Göç Ettiğini Söylemektedir.
..............................................
Nakleden : Ganime PAMUKÇU
Kurtuluş Savaşı Yıllarında Düşman Askerleri Köyümüze Yaklaştığında Köyümüz Kadınları Düşman Askerleri Kendilerine Bir Zarar Vermesinler Diye Üzerlerine Çamur ve Hayvan Pislikleri Sürmüşlerdir.
Düşman Askerleri Artık İyice Azgınlaştıklarında Köyümüze Baskın Yapıp Talan Edecekleri Gece, Çal Dağı nda Bulunan Türbenin Etrafına da Pislemişler, Allah Katında Ölmeyen Yeşil Sarıklı Şehitler Yardıma Gelerek Kefere Düşman Askerini Helak Etmişlerdir, Düşmanlar Burada Çatlayarak Ölmüşlerdir. Bundan Sonrada Bozguna Uğrayarak Geri Çekilmişler ve Sakarya Nehrinin Azgın Sularında Geberip Gitmişlerdir.
..............................................
Nakleden : Ganime PAMUKÇU
Atatürk Savaşın En Hararetli Olduğu Günlerde, Olur ki Düşman Askeri Çal Dağını Sivriyide Ele Geçirir Endişesi İle Köyümüze Gelmiş, Çeşitli Araştırma ve İncelemeler Yapmıştır.
Orta Pınarda Oynayan Çocuklara, Komşu Köy Olan Sarı Halil Köyündeki Sakarya Nehri Üzerindeki Kocacıl Köprüsünü Bilip Bilmediklerin Sorar. Oynayan Çocuklardan Biri Olan Kılıçların Nuri Bildiğini Söyler. Atatürk Nuri yi Atının Arkasına Alarak Köprüye Giderler, Burada Köylülere Köprüyü Yıkmalarını Emreder ve Kocacıl Köprüsünü Yıktırırlar. Kılıçların Nuriye Giderken Atatürkü Tanıyıp Tanımadığını Sorar, O da Tanıdığı Söyler. Atatürk te Onun Kendisi Olduğunu Söyler. Çocuk Atatürk ü Duymuştur, Bilmektedir; Fakat Onu Daha Önce Görmediği İçin Tanımamıştır. Atatürk Bu Zeki ve Gözüpek Çocuğu Çok Sevdiğinden Kendi Yanında Çalışmasını, Atlarına Seyislik Yapmasını Teklif Eder, Fakat Nuri Bunu Kabul Etmez. Atatürk Çocuğu Aldığı Yere Orta Pınara Bırakarak, Dikkat Etmelerini Tembihleyerek Köyden Ayrılıp Cepheye Döner.
..............................................
Nakleden : Kargalı Köyünden Tevfik BİLGİÇ,
Sivri Köyü ve Haymananın Kuruluşu İle İlgili Şunları Anlatmaktadır:
Dedem Mehmet Efendi, Sivri Kaza İken, Oranın Mal Müdürüymüş, Babam da O Zamanlar 5-6 Yaşlarındaymış. Kendisi 1869 Doğumluydu. Onun Bana Anlattıklarına Göre, Ailemiz Bolunun Seben Kazasından Haymanaya Yani Sivri Kazasına Gelmişler. Dedem Sivrili Hacı Bekiroğullarından Evlenmiş. Bir Gün Dedemi Çekemeyen Mal Müdür Yardımcısı Bir Ziyafet Tertip Etmiş ve Sivrinin Yerlilerinden Kirdi Adlı Birinin Vasıtasıyla Dedem Mehmet Efendiyi Zehirlemişler. Sülalemizin Bir Kısmı da Kargalı Köyüne Yerleşmiş. Babamın Söylediğine Göre, Bugünkü Haymananın Bulunduğu Yer Kadıköylü Hacı Çöken Ağanın Çiftliğiymiş. Sivrideki Hükümet Konağı Tüm Kuyudatı İle Yanınca, İlçe Merkezi Bugünkü Yere Göç Etmiş.
..............................................
Nakleden : Mehmet ÖZTÜRK
Haymana Kasabanın Kurulduğu Toprakların İlk Sahiplerinden, Karahocalı Mehmet Ağanın torunu rahmetli manifaturacı Mehmet ÖZTÜRK de yukarıdaki Yangın ve Taşınma İşleri İle Bilgileri Doğrulayarak Bildiklerini Nakletmişlerdir.
..............................................
Nakleden : Nazik GÜLEÇ
Köyümüzde Bulunan Türbelerden Geceleri Çıkan Mum Işığı Şeklindeki Nurani Işıklar, Birbirlerine Doğru Hareket Ederlermiş; Adeta Birbirlerini Ziyarete Giderlermiş.
Bu Nurlardan En Büyüğü Mezarlıktaki Türbede Yanarmış ve Genelliklede Diğer Nurlar Buraya Giderlermiş. Bu Üç Nur Uzun Saatler Beraber Olduktan Sonra Ayrılıp Tekrar Türbelerin Olduğu Yerlerde Gözden Kaybolurlarmış.
.............................................. |